ARABA NEDİR?

Araba (tekerlekli taşıt), yolcu ve yük taşımaya uygun tekerlekli, motorlu veya motorsuz hareket edebilen her türlü kara ulaşım taşıtı.Motorsuz olanlar hayvanlarla ya da insanlar tarafından yürütülür. Çekçekler, el arabaları insan gücüyle yürürken, kağnı, öküz ve mandayla; fayton ve benzeri arabalar at ile otomobil, kamyon vb. motordan aldığı güçle yürütülür. Keçilerin çektiği hafif arabalar da vardır.

Kelimenin Kökeni

Araba kelimesi ilk kez Codex Cumanicus'da geçmektedir Sakaca rraha (at arabası) ses evrimi ile Zentçe raθa aynı anlamda ve eşkökenliSanskritçe rátha (ata koşulan tören arabası) eşkökenli Arapça arrādat ( عرّادة ) (iki tekerlekli savaş arabası) eşkökenli Latince raeda (dört tekerlekli at arabası) 

Tarihi

Arabaların M.Ö. 3000 yıllarında tekerlek ve kızağın bulunmasından sonra ortaya çıktığı düşünülmektedir. İlk çağ kavimlerinin (Sümer, Mısır,Yunan, Asur) arkası açık iki tekerlekli savaş arabaları kullandıkları bu dönemle ilgili adak heykelciklerinde görülmektedir.
İki tekerlekli ve parmaklıklı ilk arabaları M.Ö 2000'li yıllarda savaş amacıyla Hititliler yapmıştır. Frigler, Yunanlılar ve Romalılar dağlık ve sarp bölgelerde arabaların devrilmemesi için teker açıklığı kadar mesafede birbirine paralel giden oyuk yollar yaptığı bilinmektedir.
9. yüzyıldan itibaren arabaların üstü kapanmaya başlamış. 1400’lü yıllardan sonra arabalarda yay makas kullanılarak sarsıntıların azaltılmasında önemli başarılar sağlanmıştır. Yine aynı dönemde Uzakdoğu’da çekçek, Anadolu'da kağnı, Almanya'da koçu arabaları yapılmıştır.
Fayton ve kupa yapımına 1500'lü yıllarda İngiltere'de, 17. yüzyılda Berline'ler Fransa'da başlanmıştır. Demiryolu ulaşımının başlaması ve 20. yüzyılda otomobillerin geliştirilmesi ile atlı arabaların önemi oldukça azalmıştır.
Osmanlılarda Tanzimat'a kadar yalnızca padişahlar, şeyhülislamlar ve kazaskerler arabaya binebilmekte idi. Tanzimat’tan sonra bu araba ayrıcalığı kaldırılmış, İkinci Meşrutiyet'ten sonra ise kadınlarla erkekler aynı arabaya binmeye başlamışlardır.
İstanbul’da ilk kullanılan araçlar öküzle çekilen koçu arabaları idi. Daha sonra talikalar kullanılmış, binek olarakta fayton, landon ve berline tipi arabalara binilmiştir.
Türkiye'de 1950'li yıllara kadar İstanbul'da faytona binilirken, 1964 yılına kadar Ankara sokaklarında fayton dolaşmıştır. Günümüzde ise İstanbul Adalarda, İzmir de ve kıyı kentlerimizde turistik amaçlarla fayton taşımacılığı yapılmaktadır.Özellikle Gökçeada ve Bozcaada'da vardır .

BMW


SS Charger


Spor Araba


AMERİKAN ARABALARI

 Nostalji dolu klasik arabalar dünyasına hoş geldiniz.
        Bizler, yerlisiyle yabancısıyla tüm dünyayı saran, bu tutkuyu yaşayan ve yaşatan büyük bir aileyiz. Dil, millet, fikir, ekonomik ve karakter farklılıklarımız olsa da ortak yönümüz olan Amerikan Arabaları birlik ve beraberlik duygusu içinde hepimizi aynı çizgide buluşturmalı.  Bu sitede ben Papatya54 olarak yıllardır içinde bulunduğum Amerikan Arabaları hakkındaki bilgi, deneyim ve çalışmalarımı sizlerle paylaşacağım. Ben sizleri bulurken sizler de düşünebileceğiniz her konuda kendinizi bulacaksınız.
       Klasik araba tutkusunu daha da yaymak, tanıtmak ve sevdirmek, mevcut sorunlarımızı fikir ve elbirliği  ile çözmek, ortak hareket etmek suretiyle sesimizi daha geniş kitlelere duyurabilmek başlıca amacımızı oluşturmaktadır.
       Sanal aleme yeni katılan sitemiz hakkında olumlu olumsuz her türlü fikir ve yorumlarınız bizi doğru yönde geliştirecek ve sizlerin katkısıyla da klasik dünyasındaki yerimizi oluşturacağız.
       Sizler de klasik araba tutkunuysanız bizi yani klasikarabalar.net’i tıklamaya devam edin.


YARIŞ ARABALARI

Otomobil yarışı

Vikipedi, özgür ansiklopedi
2006 Dünya Turing Otomobil Şampiyonası
Otomobil Yarışları1894 yılında Fransa'da başlamıştır. Bugün en popüler izleyici sporlarından biridir.

Tarih[değiştir | kaynağı değiştir]

Otomobil Yarışlarının başlangıcı[değiştir | kaynağı değiştir]

Yarışlar ilk petrol-yakıtlı otomobillerin yapılması ile başlamıştır. İlk yarış 22 Temmuz 1894 yılında Le Perit Journal adlı bir Paris magazin dergisi tarafından Paris-Roven arasındaki 50 km'lik bir mesafede 19 otomobilin katılması ile başlamıştır. Daha çok bir güvenilirlik yarışı şeklinde idi. Ancak yarış Paris to Rouen 1894 olarak değiştirilmiştir. Yarışmacılar Karl BenzBenz& CieGottlieb DaimlerWilhelm MaybachDMG gibi endüstri araçlarını da yarışlara katmıştır.İlerleyen yıllarda otomobil sporlarında farklı branşlar gelişmiş ve ilk pist yarışı1898'de Periqueeux'te düzenlenmiştir.

Otomobil Yarışmaları[değiştir | kaynağı değiştir]

Yarışma[değiştir | kaynağı değiştir]

Sonuçların duyurulması ve yayınlanmasıyla bir yarışma niteliği kazanan, otomobillerin katıldığı düzenlemelere yarışma adı verilir.
Yarışma kendi sonuçları çerçevesinde bütünlüğü vardır ve özgündür. Bir ya da birkaç ayaktan ve bir finalden oluşabilir. Serbest antrenmanları, sıralama turlarını kapsayabilir ve benzeri biçimde bölümlendirilmiş olabilir.
Ama etkinliklerin sonunda yarışma son bulmalıdır. Yarışmanın başlama zamanı olarak, daha önce zamanı belirlenen idari ve teknik kontrolün başlaması esas kabul edilir. Yarışma, denemeler ve yarışmanın kendisini de kapsar.
Yarışmanın bitiş zaman olarak, aşağıdakilerden hangisi sonra biterse yarışmanın bitiş zamanı olarak kabul edilir.
1) Yarışma neticelerinin duyurulması ve itiraz süresinin sona ermesi, 2) Yarışma sonu idari ve teknik kontrollerin işbu yönetmeliğe de uygun olarak sona ermesidir.
Ulusal, mahalli, özel veya benzeri yarışmaların bir parçası olan veya olduğunu iddia eden, her tekil yarışma, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) yarışma ve teknik kurallarına, ulusal talimatlara ve işbu otomobil sporları yarışma genel kuralları ve tamamlayıcı duyuru ile bültenlerine uygun olmalıdır.

Ralli[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Ralli
Ralli önceden belirlenen ortalama bir hızda, kısmen veya tamamen normal trafiğe açık yol üzerinde yapılan yarışmalardır. Bir ralli, ya tüm otomobillerin izleyeceği tek bir güzergahtan ya da ortak bir güzergah izlenmeden, önceden saptanan ve sonrasında ortak bir güzargah bulunmayabilen bir toplanma noktasında buluşulan, birden fazla güzergahtan oluşabilir.
Güzergâh veya güzergâhlar, bir veya birçok özel etabı, yani normal trafiğe kapalı ve bütünüyle rallinin genel klasmanını oluşturmak için önemli bir belirleyici ve işleve sahip olan kapalı yollar üzerinde yapılan tekil yarışları kapsar. Özel etapların dışındaki güzergâh ve güzergâhlara "Normal Etap" adı verilir. Bu normal etaplardaki hız, hiçbir şekilde yarışmanın klasmanının belirlenmesinde bir etken olmamalıdır.
Ulusal rallilerde, tüm otomobillerin gücü yaklaşık 300 hp ile sınırlandırılmıştır.
Ulusal rallilere;
a)Homologasyon belgelerinde, bazı geliştirmelerin kısıtlanmasına dair, aksine bir belirleme olmayan Turing Otomobiller (Grup A), b)Seri üretim otomobiller (Grup N) katılabilirler.
Aşağıdaki kurallara uymak kaydıyla; homologasyon belgelerinde bazı geliştirmelerin kısıtlanmasına dair, aksine bir belirleme olmayan A ve N grubu otomobiller homologasyon sürelerinin bitiminden sonra dört yıl boyunca uluslar arası, on iki (12) yıl boyunca da ulusal rallilere katılabilirler.
Bu otomobiller homologasyonu olan araçlarla birlikte eşit koşullarda start alabilirler ve derecelendirmeye girerler. Yukarıda sözü edilen homologasyonu olmayan otomobiller, ancak süreleri geçmiş olsa bile homologasyon evrakları uygun olarak doldurulmuş, idari ve teknik kontrole sunulmuş ve teknik kontrol görevlileri tarafından orijinal teknik koşullara tam olarak uygun olarak kabul edilirse, yarışmaya kabul edilirler.
Bu otomobillerin turbo bileziklerinin çapı ve minimum ağırlıkları, o an geçerli kurallara uygun olmalıdır.

Off-road[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Off-road
Yapay ve doğal engellerle dolu olan parkurlarda, 4x4 arazi ve özel yapım araçlarla (buggy sınıfı), zamana ve doğaya karşı mücadele edilen yarışmadır.

Otomobil sporu federasyonları[değiştir | kaynağı değiştir]





SPOR ARABALAR

Ferrari, lüks spor otomobilleri üreten İtalyan otomobil markasıdır. 1929 yılında Alfa Romeo'nun yarış takımı olarak kurulmuş, 1946 yılında otomobiller üretimine başlamıştır. Merkezi; İtalya'nın Modena şehrinin yakınındaki Maranello'dadır.
Ferrari'nin hikayesi, Enzo Ferrari'nin yaşam hikayesi olarak kabul edilir. Ferrari üzerine yayınlanan hemen hemen tüm belgeseller ve tanıtımlar da ; Enzo Ferrari'nin yaşam hikayesi anlatılır.



Ferrari'nin kuruluşu öncesi Enzo Ferrari'nin başından geçenler...

Enzo Ferrari, Modena şehrinde 1898 yilinda dünyaya geldi. Birinci Dünya Savaşı'nda babasını ve kardeşlerini kaybettikten sonra yalnız bir yaşamla 1916 yılında, henüz 18 yaşındayken buluşur. Yarışçılık kariyeri de bu dönemlerde başlar.
1920 yılında, Alfa Romeo nun yarış pilotlarından biri olur; ismi de bu dönemde bir efsane misali kulaktan kulağa yayılır. O'nun da öncülüğünde Alfa Romeo araba yarışçılığının bir numaralı ismi oldu. Enzo Ferrari'nin hız tutkusu, daha önce hiç kimsenin ulaşamadığı hızlarda virajları dönebilme kabiliyeti yanısıra; arabasının ergonomisinden, motor aksamına her şeyiyle ilgilenmesi O'nu araba yarışları tarihinin ölümsüzleri arasına sokar.
1929 yılında Scuderia Ferrari yi Alfa Romeo'nun yarış takımı olarak kurar. 1932Dino Ferrari'nin doğumuyla yarışlardan ayrılarak, otomobil fabrikasının işlerine geçer. Lakin bu dönemde, araba motorlarının güçsüzlüğü; hafif spor arabaların gelişmesi üzerine çalışmalara başladı. yılına kadar Enzo Ferrari yarışmaya devam etti; ancak oğlu
Kontrolündeki yarış takımı katıldığı tüm yarışları kazandı; sadece 1935 yılında Mercedes'e geçilir. 1935 yılında Mercedes'in bu yarışı kazanmasında Castrol'un deterjan bazlı motor temizleyicisi büyük rol oynar. Mercedes'in motorunu Alfa Romeo'dan daha üstün performanslı ve istikrarlı kılar. Ertesi yıl, Castrol ürünlerini Alfa Romeo da kullanmaya başlar; günümüzde de halen Castrol en üstün motor bakımı ürünlerini sunmaktadır.
Enzo Ferrari'nin yarış otomobillerini yaratma becerisi; o'nu Alfa Romeo'nun sportif direktörü yapar. Ancak; Enzo Ferrari'nin detaylarına bakmadan imzaladığı direktörlük kontratında, ayrılması durumunda 4 yıl başka bir yarış takımında çalışamayacağı ve tasarım yapmasının yasak olduğu kuralı vardı. Böylece kendi yarattığı o güne kadar eşi benzeri görülmemiş otomobil ergonomisini geliştirmesine de izin verilmez.

Enzo Ferrari'nin Alfa Romeo'dan ayrılması

Direktörlükten ayrılmasıyla; Auto-Avio Costruzioni'yi kurdu. Bu şirket bazı yarış takımlarına parçalar satar. Doğduğu şehir Modena'da, küçük bir araba üretimi atolyesi kurdu; ve burada sadece kendisinin kullanması için bir araba yaratmaya çalışır. Ancak, İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla İtalya zor günler geçirmektedir. Modena'nın bombalanmasıyla, tasarımına yeni başladığı arabayı da bitiremeden Maranello'ya taşınmak zorunda kalır. Yıllar sonra Ferrari Modena 360; Enzo Ferrari'nin kütüphanesinde kalan basit bir ön tasarımını baz alarak Pininfarina tarafından yapılacaktır.

Ferrari'nin kuruluşu ve maddi sorunlar

Maranello'ya kaçışı sonrasında, burada tekrar bir atolye kuran Enzo Ferrari; 1946 yılında, Dünya otomotiv tarihin en çok "düşlere" giren ismi Ferrari'yi kurar.
Ferrari 1951 yılında İngiltere Gran Prix'sinin yanı sıra; LeMans'da 14 zafer kazanır. 1960 ve 1965 yılları arasında 6 yıl üst üste LeMans'ı kazanması da Ferrari'yi otomobil yarışçılığının en büyük ismi yapar. Ancak, gelişen dünya ekonomisi ile; profesyonelce işleyen şirketlerin hızına erişemez.
Maddi olarak büyük sorunlar yaşayan Ferrari'nin yaşadığı bu sorun; halen günümüzde profesyonelce işlemeyen şirketlerin hazin sonunu simgelemektedir. Profesyonel bir şirketin bir banka'dan borç almaya çalışması gerekirken; Enzo Ferrari şirketi ayakta tutabilmek için İtalyan mafyası'ndan borç alır.

Dino Ferrari'nin ölümü

İtalyan Mafyası'na borcunu geri ödeyemeyen Enzo Ferrari'nin oğlu, Dino Ferrari genel bakış açısına göre (filmlerde ve belgesellerde anlatıldığı üzere) İtalyan Mafyası tarafından zehirlenerek öldürülür. Bu konuda iki değişik bakış açısı daha vardır; mahkeme tutanakları "kas gelişememezliği" hastalığından öldüğünü yazar. O dönemde İtalyan medyası bunu Dino Ferrari'nin uyuşturucu kullanmasıyla da ilgili olduğunu sunmuştu; ancak Dino Ferrari 24 yaşında vefat etmesine rağmen arabalar üzerine müthiş bir bilgisi vardı. Formula 2 arabaları için V6 motorunu daha 23 yaşındayken düşünüp, Vittorio Jano'ya da ertesi yıl ölmeden önce teknik düşüncelerini iletmişti. Bu da, o'nun en son günlerinde bile oldukça zinde olduğunu gösterir.
1956 yılında Enzo Ferrari hukuksal anlamda bu olayın üzerine fazla gidemez, lakin bu dönemde gerek İtalya ve gerek Amerika Birleşik Devletleri'ndeki illegal yaşam ve mahkemeler; Sicilya'daki aileler tarafından yönetilmekteydi.
Bu olayın üzerine, Enzo Ferrari; Ferrari'nin "Ferrari Dino" serisini yarattı. Bu tasarım Ford'un yarattığı en hızlı ve yarışlardaki en başarılı arabası Ford GT40 'a ilham kaynağı olacaktır.

Ferrari'nin Fiat'a satılması

Maddi sorunlardan kurtulamayan Ferrari, hisselerinin bir bölümünü Fiat'a sattı. Bunun üzerine Ford 1963 yılında 18 Milyon dolarlık bir teklif sundu. Enzo Ferrari hemen hemen her konuda anlaşıp, ancak Ford'un yarış takımını kontrol etme isteği Enzo Ferrari tarafından reddeder ve anlaşma bozulur. Bu da Ford'un o dönemde yarışlara girmesine sebep olur. 1969 yılında oldukça güç durumda kalan Enzo Ferrari şirketin hisselerin yarısını Fiat'a vererek, yönetimden bir adım geri çekildi.1988 yılında da Fiat hisselerin %90'ına sahip olur. 2000' li yıllara yaklaşılırken FIAT' tın da hisselerin bir bölümünü ünlü bir İtalyan bankası olan Mediabanco' ya satmasıyla Ferrari hisseleri bölünerek farklı kullanıcıların eline geçmiştir. (hatta bunların bir kısmını F1' in ticari haklarının sahibi Bernie Eclestone' un da aldığı söylenmektedir.
Ford'un Ferrari tarafından hazırlıkları yapılmış, birçok masrafa girilmiş projesinin iptal olması ardından; Ford "Ferrari" projesine "Ford GT40" ismi altında devam etti. İki yıl deneme sonrasında, Ferrari'yi yarışlarda geçmesi de Amerikan otomobil yarışçılığının en büyük günlerinden biri olarak kabul edilir.



Pininfarina'nın Ferrari'yle buluşması ve Enzo Ferrari'nin ölümü


1969 yılı Ferrari'nin tarihindeki en önemli yıllardan biridir. Lakin bu yıl, Enzo Ferrari tasarımcı dostu Battista Farina'nın oğlu Sergio "Pinin"farina'ya çizdiği muhteşem çizgiler doğrultusunda şans tanıdı. Prototip olarak sunulan 1969 Ferrari 512s, 1967 Ferrari 206 Dino'nin daha ince ve modern çizgilerle yaratılmış halidir. Üretime geçen 1971 Ferrari BB ile Ferrari dünya otomobil dünyası arenasına tekrar girer.
1984 yılı, Pininfarina'nın otomotiv dünyasının yeni bir çağa başlatmasına şahit olur. Tüm zamanların en güzel tasarımlarından biri olarak gösterilen Ferrari Testarossa; satışa sunulur sunulmaz yüksek fiyatına rağmen lüks otomobillerde satış rekorları kırar. Testarossa, halen günümüz spor arabalarının çizgilerini örnek aldığı efsanevi bir otomobil haline dönüşür.
1988 yılında, Enzo Ferrari; Ferrari'nin 40'ıncı yılı için üretilen F40'ın sunulmasından bir yıl sonra vefat eder. Enzo Ferrari'nin, her ne kadar yaşamında son günleri olsa da; en çok beğendiği Ferrari'nin F40 olduğunu söylemiştir.
Ferrari F40'ın ilk sahibi, dünya tarihinin en büyük futbolcularından biri olarak gösterilen Diego Armando Maradona'dır. AC Milan başkanı Silvio Berlusconi, Napoli'nin Serie A şampiyonu ve İtalya Kupası'nı Maradona ile 1987 yılında alması üzerine; kendisine transfer teklifinde bulundu. Napoli başkanı Corrado Ferlaino da, Maradona'yı Napoli'de tutabilmek için kendisine Ferrari tarafından üretilen tek siyah renk F40 'ı hediye etti. Maradona da halen günümüzde kararını Ferrari yüzünden verdiğini söylemektedir.
Enzo Ferrari'nin ölümü ardından Ferrari'nin şirket olarak çok daha profesyonelce işlemesi başlar. Lakin, hisselerin büyük bir çoğunluğu Fiat'a geçer.

1990'lı yıllarda Ferrari

1992 Ferrari 456 GT , 1994 F355 ve 1996 550 Maranello takibi senelerde sunan Ferrari; Dünya'nın dört bir yanında en güzel lüks spor araba olarak tanınmasını sağladı. Ferrari, kuruluşunun 50'inci yılında F50 modelini limitli sayıda üreterek dünyaya sundu.
1979' dan sonra Formula 1 pilotlar şampiyonluğunu ve 1984' den sonra da takımlar şampiyonluğunu kazanamayan Scuderia Ferrari yarış takımı, 1990 yılında McLaren' den ayrılan Alain Prost ile anlaştı. 1990 yılının son yarışı Suzuka Büyük Ödülü' nde Ayrton Senna' nın Alain Prost' a kasıtlı çarpması sonucu şampiyonluğu kaçırdı. 1991Formula 1 aracı üretemeyen Ferrari, birkaç yıl daha şampiyonluk mücadelesine giremedi. ve sonrasında yeteri kadar mücadeleci bir
1993 yılında takımın yönetimine Jean Todt' un getirilmesi ile yeniden yapılanmaya giden Scuderia Ferrari, 1995 yılının sonunda 1994 ve 1995 yıllarının dünya şampiyonu Michael Schumacher ile anlaştı. 1996' da kötü bir sezon geçiren takım, 1997 ve 1998 yıllarında şampiyonluk için tekrar güçlü bir aday olmasına rağmen yine son yarışlarda şampiyonluğu kaçırdı. Ferrari, 1999 İngiltere Büyük Ödülü' nde 1. pilot Michael Schumacher' in kaza yaparak ayağını kırması sonucu yarışlardan uzak kalmasına rağmen, Eddie Irvine ile şampiyonluk mücadelesine devam etti. Ferrari, pilotlar şampiyonluğunun yine son yarışta kaybetmesine rağmen, 1984 yılından beri kazanamadığı "Formula 1 Takımlar Şampiyonu" unvanını kazanmayı başardı.

2000'li yıllarda Ferrari

Mika Hakkinen ve McLaren' e karşı Michael Schumacher ile kazanılan pilotlar şampiyonluğu, 21 yıl sonra kazanılmış ilk "Formula 1 Pilotlar Şampiyonluğu" unvanı olmasının yanında 5 yıl sürecek bir başarının da başlangıcı oldu. 2001 yılında McLaren ve BMW.Williams' ın ortak olduğu şampiyonluk yarışını önde tamamlayan Ferrari, 2002 yılında radikal özelliklere sahip F2002 adlı araç ile büyük bir üstünlük sağlayarak şampiyonluğu sezonun bitiminden çok önce elde etmeyi başardı. 2002 yılının sonunda Ferrari' nin bu üstünlüğü nedeniyle Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA), Formula 1' de masrafları azaltarak diğer takımların rekabet gücünü arttırmak amacıyla bazı kural değişikliklerine gitti.
2003 yılında yeni kurallardan etkilenmesine rağmen tekrar hem takımlar hem de pilotlar şampiyonluğunu kazanmayı başardı.
2004 yılında F2004 ile 18 yarışın 15' ini kazanarak 2002' deki üstünlüğünü daha da ileri taşıyan Ferrari, yine hem takımlar hem de pilotlar şampiyonluğunu kazanmayı başardı.
Ferrari' nin 2004' ü de domine etmesinin üzerine FIA daha radikal kural değişikliklerine gitti. 2005 yılında aleyhine değiştirilen kurallara ayak uyduramayan Ferrari, araç ile lastik arasında yaşanan uyumsuzluk ve kural değişikliklerinin amacına ulaşmasi nedeniyle şampiyonayı ancak 3. olarak tamamlayabildi.
2006 yılında yapılan yeni kural değişiklikleri ve 3 litre V10 motordan 2.4 litre V8 motora geçişle birlikte yeniden bir toparlanma dönemine giren Ferrari, şampiyonluk mücadelesine tekrar ortak olmuştur.Monte Carlo Grand Prix'in de şampiyon pilot Michael Schumacher'in diğerlerini engellemek adına aracını yolda bıraktığı gibi bir suçlama yüzünden ve arından yaptığı motor değişikliği ile garajdan, diğer pilot Felipe Massa'nın da sıralama turlarında yaptıgı kazadan dolayı son sıradan başlaması ile tarihindeki en kötu sıralama ile başlamalarına rağmen Michael Schumacher muhteşem bir sürüş ile böyle zor bir pistte 5.'liği elde ederek şampiyon ruhunu ve tecrübesini ortaya koymustur.
F2004, birçok otorite tarafından gelmiş geçmiş en iyi Formula 1 aracı olarak kabul edilir. Michael Schumacher de bu dönemde elde ettiği başarılarla üst üste rekorlar kırarak tüm zamanların en başarılı Formula 1 pilotu olmuştur.
2004 yılı itibari ile, Fiat Ferrari'nin %56'sını, Mediobanca %15'ini, CommerzbankLehman Kardeşler %7'sini ve Ferrari'nin oğlu Piero Ferrari %10'una sahiptir. %10'unu,
Ferrari'nin 60'ıncı yıl için tasarladığı F60 modeli "Enzo Ferrari" ismiyle satışa sunulur. Ferrari 2007 pilotlarını Kİmi Raikkonen ve Felipe Massa olarak açıkladı.



KLASİK ARABALAR


KLASİK ARABALAR

Önemli bir teknolojik buluş olan otomobilin tarihi 19. yüzyılda enerji kaynağı olarak buharın kullanılmasıyla başlar ve içten yanmalı motorlarda petrolün kullanılmasıyla devam eder. Günümüzde alternatif enerji kaynakları ile çalışan otomobillerin üretilmesi konusunda çalışmalar hız kazanmıştır.
Otomobil, ortaya çıkışından itibaren gelişmiş ülkelerde insan ve yük taşımacılığı konusunda ana ulaşım aracı olarak kendini kabul ettirmiştir. Otomotiv endüstrisi II. Dünya Savaşı'ndan sonra en etkili endüstri kollarından birisi olmuştur. Dünya üzerinde 1907 yılında 250.000 olan otomobil sayısı, 1914'te Ford Model T'nin ortaya çıkışıyla 500.000'e ulaşmış, II. Dünya Savaşı'ndan hemen önce bu sayı 50 milyonun üzerine çıkmıştır. Savaşın ardından geçen otuz yıl içinde otomobil sayısı altı katına çıkmış ve 1975 yılında 300 milyona ulaşmıştır. Dünya üzerinde yıllık otomobil üretimi 2007 yılında 70 milyonu geçmiştir.[1]
Otomobil tek bir kişi tarafından bulunmamıştır, yaklaşık yüzyıl boyunca dünyanın dört bir yanında ortaya çıkan buluşların biraraya gelmesiyle ortaya çıkmıştır.[2] Modern otomobilin ortaya çıkışının yaklaşık 100.000 patent alımı sonrasında gerçekleştiği tahmin edilmektedir.[2]
Otomobil ulaşımda bir çığır açtı ve bireylerin mekân ile olan ilişkileri başta olmak üzere derin sosyal değişikliklere neden oldu. Ekonomik ve kültürel ilişkilerin gelişmesini kolaylaştırdı ve yollar, otoyollar ile park yerleri gibi devasa yeni altyapıların geliştirilmesine yol açtı. Tüketim nesnesi olarak görülmesiyle birlikte yeni bir evrensel kültüre temel oldu ve sanayileşmiş ülkelerde aileler için olmazsa olmaz bir eşya olarak yerini aldı. Otomobil, günümüz gündelik yaşamında çok önemli bir yer tutmaktadır.
Otomobilin sosyal yaşam üzerindeki etkileri her zaman tartışma konusu olmuştur. Yaygınlaşmaya başladığı 1920'lerden beri çevre üzerinde (yenilenemeyen enerji kaynaklarının kullanılması, kaza sonucu ölüm yüzdesinin artması, kirliliğe yol açması) ve sosyal yaşam üzerinde (bireyselliğin artması, obezite, çevre düzeninin değişmesi) olan etkileri nedeniyle eleştirilerin odağı oldu. Kullanımının artmasıyla birlikte şehir içinde tramvay ve şehirlerarası tren kullanımına karşı önemli bir rakip oldu.
20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın başlarında önemli petrol krizleri ile karşılaşan otomobilin karşısında petrolün kaçınılmaz azalması, küresel ısınma ve endüstrinin genelinde uygulanan kirlilik yaratan gazların emisyonları üzerindeki kısıtlamalar gibi sorunlar bulunmaktadır. Bunların üzerine 2007 - 2009 yılları arasında yaşanan ve otomobil endüstrisini derinden etkileyen küresel finans krizi eklenmiştir. Bu kriz önemli küresel otomotiv gruplarına ciddi zorluklar yaşatmaktadır.